Dolgu
Cerrahi olmayan estetik uygulamaların başında Botulinum toksin ve dolgu uygulamaları gelmektedir. Bunun haricinde mezoterapi, PRP ve ip askı işlemleri de aynı başlık altındadır. Dolgular çoğunlukla hyalüronik asit yapıda olup eriyen yapıdadırlar. Kalsiyum hidroksiapatit yapıda olup kalıcı olanları da bulunmaktadır. Dolgular nerelerde tercih edilir? Çoğunlukla ilerleyen yaşa bağlı olarak cilt altı yağ dokusunun azalması ve yerçekimi yönünde yer değiştirmesi nedeniyle ciltte yer yer çizgi ve katlantılarda derinleşmeler, hacim azalmaları görülebilmektedir. Hedefe yönelik olarak ilgili bölgelere işlem yapılabilmektedir. Örneğin; elmacık dolgusu, Şakak dolgusu, marionette dolgusu, jawline dolgusu, nazolabial dolgu, göz altı ışık dolgusu, üst göz kapağı dolgusu gibi. Bunun haricinde mevcut görünümü değiştirmek amaçlı ile de sıklıkla yapılmaktadır. Başlıca dudak dolgusu burun dolgusu jawline dolgusu bunlardandır. Hyalüronik asit yapıdaki dolguların kalıcılığı sınırlıdır. Çoğunlukla 1 yılı geçmez. Ancak bazı bölgeler istisnadır. Örneğin Burun ucuna yapılan bir dolgu tamamen kaybolmamaktadır. Ya da tekrarlayan dudak dolgusu işlemlerinde bir önceki seferden kalmış olan dolgu farkedilebilmektedir. Klinik pratiğimizde dudak dolgusu başta olmak üzere dolgu işlemleri geniş yer tutmaktadır. Dolgu uygulaması yaparken güvenli sınırda olmak çok önemlidir. Bu uygulamalar plastik cerrahi yada dermatoloji uzmanı kişiler tarafından yapılmalıdır. Aksi halde kalıcı körlük dahil geri dönüşümsüz komplikasyonlar ile karşılaşma olasılığı artar. Enjeksiyon aracı olarak iğneden ziyade ucu künt olan kanül tercih etmekteyiz. Böylelikle damar yaralanmalarının, emboli, şişlik ve morlukların önüne geçilmektedir. Ağrı ve hassasiyeti minimuma indirgemek için uygulama öncesinde lokal anestezik krem ve gerekirse sinir blokajı yapmaktayız. Hasta ve hekim için uygulama konforu olmazsa olmazımızdır. Hyalüronik asit yapıdaki dolguların özelliklerinden biri de su tutmalarıdır. İşlem sonrası ilk bir hafta içinde mevcut hacminden daha fazla bir görünüm olması beklenen bir durumdur. Genellikle 1. haftadan sonra nihai hacmine gelirler.